Bireysel Başvuru


ANAYASA MAHKEMESİ VE AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILAN BİREYSE BAŞVURULAR

Bireyin kamu gücü karşısında korunması, son yüzyılın siyasi arenasında yaşanan mücadelelerin en başlıca sebeplerinden birisidir. Kamu gücü her ne kadar nüfuzu etkin olsa da; insan haklarının evrenselliği bu etkiyi sınırlar ve kısıtlar. Yüzyılımızın en büyük etik kriteri insan haklarıdır. Modern yüzyılı insanlığın dönüm noktası olarak belirleyen bu hassasiyet ile medeniyet seviyesi teknoloji beraberinde refahı ve huzuru da taşıyacaktır.

Evrensel bir hassasiyet gösterilen insan hakları konusunda ulusların üstünde denetim mekanizmaları kurulmuştur. Ülkemiz imzalayarak onayladığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yargı yetkisini tanımaktadır. AİHM kararları normlar hiyerarşisi içinde bağlayıcılığı olan içtihatlardır.

Devam ede gelen süreçte bireysel hak ihlalleri ile ilgili etkin bir başvuru mekanizması kurulması ihtiyacı üzerine anayasamızda yapılan değişiklikler ile Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapmak yolu açılmıştır. Bu düzenleme sonrasında hak ihlali olduğu iddiasında olan bireylerin AİHM e gitmeden önce Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapması şartını doğurmaktadır.

Anayasa mahkememizin özellikle yaşama hakkı, kişi güvenliği ve emniyeti(kişi özgürlüğü), adil yargılanma hakkı, ifade ve düşünce özgürlüğü, basın özgürlüğü, toplanma - örgütlenme özgürlüğü ve mülkiyet hakkı kapsamında çoğu kez ceza hukuku yargılamalarına içtihat olacak nitelikte kararlar vermiştir. Bireysel hakları AİHM yargısının kat ve kat üzerinde ön planda tutan kararları söz konusudur.

Bireysel hak ihlali iddiasında bulunulabilecek durumlar;

Bir ihlalin söz konusu olması açısından; Bireyler bizzat kendi menfaatlerinin ihlal edildiği durumlarda ihlal başvurusunda bulunabilmektedirler. İhlal kavramı net somut elle tutulur bir şekilde bireyin haklarını ihlal eder bir nitelikte olmalıdır. Anayasamızda ve İHAS de belirlenmiş olan kimisini yukarıda saydığımız hakların ihlali söz konusu olmalıdır. AİHM adil yargılanma ilkesinin ihlali kararlarında bireyin medeni bir hakkının ihlal edilmiş olmasını aramaktadır.

İç hukuk yollarının tüketilmesi; anayasa mahkemesine başvuru yapabilmek için iç hukuk yollarının tüketilmesi gerekmektedir. Bir işlem veya eylem karşısında mahkemeler veya itiraz mercilerine yapılan başvuruların kanunun belirlediği tüm temyiz yollarına yapılacak başvurular ile tüketilmesi gerekmektedir. AİHM açısından anayasa mahkemesine yapılacak başvuru ile iç hukuk yollarının tüketilmesi gerekmektedir.

Süre açısından; başvurularda en fazla dikkat edilmesi gereken husus süresinde yapılması şartıdır. Anayasa mahkememize yapılacak başvuru iç hukuk yollarının tüketilmesinden sonra 30 gündür. 30 gün içinde yapılmayan başvuruları “süre bakımından kabul edilemez” bulunmaktadır. AİHM açısından anayasa mahkemesine yapılacak başvuru iç hukuk yollarının tüketilmesi gerekmektedir. Anayasa mahkemesinin kararının tebliğinden “6 ay” içinde başvurunun yapılması gerekmektedir. 6 ay içinde başvurunun postaya verilmiş olması yeterlidir. Gecikmeler makul gerekçelere dayanıyor ise; her somut olaya göre değerlendirmeye alınmaktadır.

Anayasa mahkemesine ve Avrupa insan hakları mahkemesine yapılacak bireysel başvurularda izlenecek hukuki prosedürler konusunda uzman olan ofisimizin halen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde görülmekte olan bireysel başvuruları bulunmaktadır.

Av.Arb.Ümit FIRTIN - Sakarya Arabuluculuk - Ahim

Sizler için
hazırladığımız
yazıları okudunuz mu?

Blog Yazılarım

SİGORTALILIK SÜRESİNİN BAŞLANGICI

Malûl [...]

İlk olarak Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan yeni tip Korona virüs (CO [...]